Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Genç ve Dinamik Nüfus Türkiye’nin Stratejik Gücünü Oluşturuyor

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Genç ve Dinamik Nüfus Türkiye’nin Stratejik Gücünü Oluşturuyor

Gündem

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ankara’da düzenlenen “Aile ve Nüfus On Yılına Doğru Uluslararası Sempozyumu”nun kapanış programında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin hızla değişen demografik yapısına dikkat çekerek genç nüfusun ülkenin rekabet gücünü artıran hayati bir unsur olduğunu söyledi. Yılmaz, özellikle son yıllarda düşen doğurganlık oranlarının Türkiye’nin geleceği açısından kritik bir uyarı niteliği taşıdığını belirtti.

Yılmaz, Türkiye’de 2017’de 2,08 olan toplam doğurganlık hızının 2024’te 1,48’e gerilediğini hatırlatarak, bu eğilimin devam etmesi halinde ülkenin Avrupa Birliği ortalamasının da altına düşeceğini ifade etti. Neslin devamı için eşik değerin 2,1 olduğunu vurgulayan Yılmaz, artan ortanca yaş ve yükselen yaşlı nüfus oranlarının Türkiye’nin demografik açıdan yeni bir döneme girdiğini gösterdiğini söyledi. TÜİK projeksiyonlarına göre mevcut eğilimlerin sürmesi halinde nüfusun hiçbir zaman 100 milyona ulaşamayacağını belirten Yılmaz, 2050’lerde 94 milyon seviyesine yükseldikten sonra 2100’lü yıllarda 77 milyona kadar düşüş yaşanabileceğini aktardı.

Genç nüfusun üretim gücü açısından stratejik bir değer taşıdığını ifade eden Yılmaz, “Türkiye gibi kalkınmakta olan ülkeler için yaşlanmadan zenginleşmek büyük önem taşıyor” dedi. Hem yoksul hem de yaşlı bir nüfus yapısının kalkınma açısından büyük risk oluşturduğunu vurgulayan Yılmaz, Türkiye’nin mevcut gelişmişlik düzeyiyle bu riskten uzak olduğunu ancak genç nüfusu koruyacak politikaların kararlılıkla sürdürüldüğünü dile getirdi.

Konuşmasında hükümetin aile ve nüfus politikalarına ilişkin somut adımlarını da paylaşan Yılmaz, doğum sonrası tek seferlik desteğin 5 bin liraya yükseltildiğini, ikinci ve üçüncü çocuk için düzenli aylık destek programlarının devrede olduğunu hatırlattı. Aile ve Gençlik Fonu kapsamında genç çiftlere faizsiz kredi desteği sağlandığını belirten Yılmaz, 2026 itibarıyla bu kredilerin miktarının artırılacağını açıkladı.

Türkiye’de sezaryen oranlarının OECD ortalamasının oldukça üzerinde olduğuna da değinen Yılmaz, tıbbi zorunluluk olmayan durumlarda normal doğumu teşvik eden politikalar yürütüldüğünü, ebelik hizmetlerinin yaygınlaştırılması için yeni adımlar atıldığını ifade etti. Çalışan annelere yönelik izin düzenlemeleri, esnek çalışma modelleri ve kreş kapasitesinin artırılması gibi desteklerin genişletildiğini söyledi.

Yılmaz, gençlere yüzde 20, üç ve üzeri çocuğu olan ailelere yüzde 10 özel kontenjan sağlanan sosyal konut projelerinin aile politikalarının önemli bir parçası olduğunu belirtirken, 2027’de entegre bir sosyal destek modeline geçileceğini kaydetti. Ayrıca 2025’in “Aile Yılı”, 2026-2035 döneminin ise “Aile ve Nüfus On Yılı” olarak ilan edilmesinin uzun vadeli vizyonun açık bir göstergesi olduğunu ifade etti.

Küresel ölçekte aileyi ve nüfusu etkileyen akımlara karşı sağlam bir iletişim stratejisinin önemine değinen Yılmaz, ilgili tüm mevzuatın tarandığını, aile ve nüfus karşıtı düzenlemelerin tespit edilerek dönüştürülmesi için çalışmaların sürdüğünü söyledi. Demografik yapıda bozulmanın geri dönmesinin zor olacağını belirten Yılmaz, “En doğru politika, bu yapıyı zamanında korumaktır” diyerek sözlerini tamamladı.

Yorumlar (0)

Yorum Gönderebilirsiniz