Kars milletvekili Ayhan BİLGEN Pazarcık halkıyla buluştu

18 Nisan’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 24 Haziran tarihine erken seçim kararı alması ile siyaset arenasının hareketlenmesinin ardından, TBMM’nin de bu kararı onaylaması üzerine Türkiye, 24 Haziranda Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimi yapmak için sandık başına gidecek. Tüm siyasetçiler seçime çok kısa bir süre kalması nedeniyle çalışmalarını yoğun bir şekilde başlatmış bulunuyor.

HDP Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen'de HDP den tekrar aday gösterildiği memleketi Kars’a gelerek partisinin seçim çalışmalarını hızlandırmaya başladı.

Pazarcık halkına seslenen Ayhan BİLGEN: Değerli arkadaşlar, “Eğer sizin seçtiklerinizi tanımıyorlarsa, sizin seçtiklerinizi cezaevine atıyorlarsa, 9 tane Milletvekilimiz 7 Haziranda seçilmiş ama 1 Kasımda hakları gasp edilmiş vekillerimizle birlikte 15 civarında arkadaşımız cezaevindeyse, Cumhurbaşkanı Adayımız Eş Genel Başkanımız Selahattin DEMİRTAŞ cezaevindeyse, galiba bizim gücümüzü daha iyi hissettirmemiz gerekiyor. Çünkü 7 Hazirandan çıkarttıkları ders irademizi gasp etmek oldu, Kasıma götürdüler yetmedi 16 Nisan referandumuyla aslında Türkiye’yi sadece kürtlerin cezalandırılmadığı bütün ülkenin, muhalif olan herkesin cezalandırıldığı bir yönetime mahkum ettiler. Şimdi 24 Haziranda önümüzde yeni bir fırsat var. Bu tarihi fırsatı bizim hep birlikte çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bu parti sadece yöneticilerin, sadece Milletvekili Adaylarının, sadece seçilmişlerin omzunda bugünlere gelmedi. İsimsiz kahramanların, toplumun, halkın, sizin çocuklarınızın mücadelesiyle bugünlere geldi. 24 Haziran seçimine dair çabayı, çalışmayı da sadece biz değil, partili arkadaşlarımız değil, yöneticiler değil, bütün olarak halkın yürütmesi gerekiyor.

Değerli arkadaşlar, çok net bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu nu bu güne kadar bize oy vermeyen, hangi nedenle olursa olsun AKP’ye ya da başka bir partiye oy veren hiç kimseyi yargılamadan, hiç kimseyi mahkum etmeden, hiç kimseyi suçlamadan ama bugünden itibaren artık kendi geleceğimizle ilgili kritik bir eşikteyiz. Bugünden itibaren bu partiye oy verilmesinin gereğini anlatmak zorundayız. Siz, biz, hepimiz, kapı kapı, ev ev gezip herkese anlatmak zorundayız. Tanıdığımız kim varsa hangi şehirde, hangi ilçede, hangi köyde varsa herkesi aramak zorundayız çünkü çok net bir tercihle karşı karşıyayız. Bakın çok açık, çok net bir fotoğraftır. Eğer AKP’ye oy verirse bizim halkımız, AKP’ye verilen her oy Alaattin ÇAKICI’YI ziyarete gidenleri Meclise taşıyacak. Çünkü bu yeni sistem böyle bir sistem. Onlar “bizim akrabamız AKP’den aday oldu, bizim akrabamız Milletvekili olacak, bizim akrabamız ihale alıyor, bizim akrabamızı İŞKUR’dan geçici olarak işe yerleştirdi” diyebilirler ama siz de onlara diyeceksiniz ki “bizim için onurumuz, dilimiz, kültürümüz, kimliğimiz, özgürlüğümüz her şeyden daha değerlidir”. Bizi cezaevlerinde öldürmekle tehdit edenler, Selahattin DEMİRTAŞ’ın koridora bile çıkamayacağını ilan edenlerin, hastanede ziyaret edenlere sandıkta ders vereceğiz. Mesaj vereceğiz, görecekler bakalım masayı devirmek neymiş, hak ve özgürlükleri buzdolabına kaldırmak neymiş, bir halkı yok saymak, onları ölüme mahkum etmek neymiş sandıkta göstereceğiz. Dolayısıyla çok açık, çok net bir biçimde bugüne kadar kime oy vermiş olurlarsa olsunlar tanıdıklarımızı, akrabalarımızı, dostlarımızı ziyaret edeceğiz. Diyeceğiz ki “siz AKP’ye oy verdikçe MHP Mecliste temsil edilecek”. Bizim seçtiklerimizi Meclisten atanlar hak etmedikleri halde barajı geçecek, oy alamadığı halde, kendi parti tabanlarında itibarlarını kaybetmiş oldukları halde, Ülkücülerden, Milliyetçilerden bile oy alamadıkları halde kürtlerin oylarıyla Parlamentoya gidecekler. Bu reva ise, bu nu kendimize layık görüyorsak, kendimize yakıştırıyorsak, herkes elini vicdanına koyacak ve nereye oy vermek istiyorsa tabi oraya oy verecek ama 25 Hazirandan sonra bedelini ödeyecek. Bedelini sadece biz ödemeyeceğiz. Bizim kaybedeceğimiz hiçbir şey yok. Biz zaten her türlü bedeli ödemeye göz almışız. Ama mazot bu fiyatı bulmuşsa, Dolar – Euro bu fiyatı bulmuşsa hepimizin ekmeğinden gidecek. Hepimizin alın terinden gidecek. Bütün ülke ödeyecek. Yani siz ne kadar çalışırsanız, ne kadar emek alın teri dökerseniz dökün, hem ekmeğiniz gidecek hem özgürlüğünüz, kimliğiniz, değerleriniz gidecek. Dolayısıyla da bugünü iyi kullanmak, bu geriye kalan bir ay boyunca hepiniz kapı kapı, ev ev dolaşıp çok iyi çalışmak zorundayız”. Diye konuştu.

serhatın sesi.com