Serhatın Sesi / Serhat Diyarından Haberler
Serhatın Sesi / Serhat Diyarından Haberler
Haberler / Ardahan

Zekiye Çapan: Anne insani derinliktir!

14.05.2018
Zekiye Çapan: Anne insani derinliktir!

İnsanoğlunun yaratılışındaki anlamlı yaşam temelinin her türlü ilişkisinin ilk tuğlasını koyarak dünya ile tanıştıran ve yaşamı öğreterek ahret hayatına hazırlayan kişidir anne.

Çocuğunun duygusal, fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişiminin temelindeki sevgi ve güven duygusunu yavrusunun yüreğinde nakış nakış işleyerek, hayata bakışını anlamlandırarak canlı-cansız varlıklara sevgiyle bakmayı ve yine evladının yaşamdaki her türlü sorumluluklarının rollerine karşı duyarlı yaşamayı aile, sistemi içerisinde ki yaşamıyla da çocuğuna dünyayı anlamlı kılan ilişkileriyle yaşamın amaç ve araçlarını öğreten ilk muallimdir Anneler…

Buradan hareketle;  annelik insanlık yaşamında hiçbir görev ve görevin sorumluluğuyla mukayese edilemeyecek kadar mukaddes bir görev ve statüdür. Zira yavrusunu rahminde taşıdığı günden itibaren onun zihinsel ve duygusal “RUH”unun insanlık mühendisliğinin plan ve projesinde izi ve onayı olan anne için, insanlığın yaşam Anayasası olan Dinimiz “KUR’AN-I KERİM’İN İSRA Suresi 23­­-25 Ayetleri yine ANKEBUT: 8, LOKMAN:14-15, AHKAF:15’nci Surelerinin ilgili ayetleriyle Annenin öf bile denilemeyecek bir kişi olduğu ilahi emirle insanlığa bildirilmiştir.

Dolayısıyla annenin kim olduğuna ve ona nasıl muamele edilmesi, Çocuk-Anne sorumluluklarına en başından beri kutsal adresimizden bakmak, görmek ve anlamak gerektiğinden hareketle; hayattaki en temel değer olan insanlık için; yetiştirdiği evladının ilk mektebi olduğunu ve bu mektebin eğitim/öğretiminin ilk müfredat mayasıyla da sevgiyi ve hayata sevgiyle bakmayı ve hayatta nasıl yaşanması gerektiğinin de Hayatta ki ilk sınıf öğretmenidir anneler.

Çocuğunun yaşadığı hayatı inşa ederken aynı zamanda da Ahirete hazırlayan kişi ve makamdır. O kişi ki; Yaradan tarafından evladına, kendine Yaradan’ını bilerek tanıyarak yaşamasında hayata öncelikle; manadan bakmasını ve hayatının yaşam ajandasındaki bu günün ve yarının imtihanında insanların uzuvlarından en temel uzvu olan kalbine de insani enerjiyi yükleyerek bu anlamda hem yol olup, hem de yolculuğa hazırlayan kişidir anneler...  

Bu konuda “Ağaç yaş iken eğilir.” Sözü annenin ve ailenin sorumluluk anlamındaki değerini en iyi anlatan atasözlerimizden de biridir. Anne  sevgi, güven, inanç ve huzur kaynağı olduğu gibi insanlık için;  yeryüzündeki mesuliyeti en ağır olan bir mühendisliktir de aynı zamanda!... Çünkü ona o sevgi ve güven duygusunu veren  Yaradan’ın vergisi ve muhteşem  sırrıyla  Ana Rahmindeki Ceninle başlayıp  yaşama SELAMÜNALEYKÜM der insanoğlu!...

Dolayısıyla anne en başından beri imandan etkilenen bir bakışla çocuğunu hayata hazırlayandır/hazırlamalıdır. Anne demek Rasullulah (S.a.v)’in  dini getirdiği günkü tazeliği ile ve mümün bir teslimiyetle dünyaya getirdiği evladına yavrum duygusuyla birlikte  cennetim  duygusuyla da yetiştirirken tıpkı bir zanaatkar gibi de çocuğunun gelişim dönemlerini dert edinen; okuyarak, sorarak, öğrenerek tutum geliştirip; duygusal ve zihinsel süreçlerinde de sabır denizi olan kişidir anneler..

Anne, sağlam aile sisteminin kurucusu, geliştiricisi olarak tıpkı sağlam bir binanın sağlam temeli ve sağlam kolanları gibidir. İnanç ve kültürün değerlerini İmanî  İnsan’i  ve vicdani  gücüyle yaşatarak gelecek mirası oluşturup ileriye taşıyan kişidir aynı zamanda… Bu mirasın oluşumunda aile içi ‘’ bilgi evlerinin’’ hem öğretmeni hem de yöneticileri ve de bugünü geleceğe taşıyan kütüphane, Arşiv ve tarihtir Anneler.

Bu mesuliyetiyle çocuklarının ilk karakter harcını koyarak kişiliklerinin şekillenmesinde kendisi, ailesi ve toplumla uyum yeteneğini de kazandıran ilk adres yine annelerdir. “Toprak, tohum misali” gibi karakteri eken geliştiren ve yaşantısıyla insanlık hasatına dönüştüren aile içerisindeki sabır denizi oluşuyla da, sağlıklı ve dengeli yaşam ortamını hazırlayarak evlatlarının bu huzurlu ortamda bedensel ve ruhsal sağlıklı yaşamalarının da sanatkarıdır anneler.

Dolayısıyla sevgi, güven, şefkat, sabır, inanç, adalet, merhamet gibi kavramları hayatına inşa etmiş, yaşantısıyla da evlatlarına insan yaşamının vicdan ve ahlak olduğunun onlarında yaşantılarına yorumlatarak kanaviçe gibi işleyen de annelerdir. Tıpkı ‘’İmam Gazali’nin dediği gibi; azaların hareketleri gönül meyveleridir, Ameller ise ahlakın neticesidir. Edep ve terbiye marifetten doğar. Gönüllerin içinde saklanan sevgiler işlerin menba-i (kaynağı), menşe-i ve çıkış mahallidir’’. Hayata buradan baktığımızda da  yine gönüllerdeki sevgilerin menba-i anneler, insanın vicdan ve ahlak kitabının yazarı da yine  “Yaradanı yaradan dan ötürü seven ve dert edinen tüm insanlardan olmak üzere, en başta yine insan yetiştiren adres anneler olduğu için görevin yine en başta anneye düştüğü görülmektedir’’.

 Buradan hareketle;  Hemen herkesin bildiği gibi insanoğlu eğitimle öğrenir, bilgi sahibi olur-bilgiyle oluşan bilinciyle de maddi- manevi sorumluluklarının yönünü belirleyerek hayata hangi projeksiyondan bakacağını belirler. Bulunduğu hayat istasyonu yolculuğunda her iki cihanda mutlu olabilmek için bir ömür yaşar.

Bu yaşamdır ki 01-07 yaş arası mayalanır. Gördükleri, duydukları, zihin kayıtlarına bu dönem de yazılır ve sonrasında da yeni uyaranlarla yorumlanır. Annenin mesuliyetinin en ağır olduğu çocuk gelişiminin ne olduğunun, nasıl olduğunun en iyi bilinmesi gereken bir dönemi olduğu gibi; en önemli dönemlerin de ilkidir.

Çünkü çocuklardaki bu dönem hayatlarının yön pusulasının ayarının yapıldığı dönemlerin ilk basamağıdır. Bu pusulanın ibresi çocuklarda bazen istenmeyen  yönlere de kaymaya meyil eder veya ettiği zamanlar yavrusu için kafa yorarak gerektiğinde yavrusunun psikoloğu olarak çareler arayan kişidir anneler.!

Anne o ki evladının bir bahçıvan misali kimyasını (fıtratını) bilmek zorunda olan kişi olarak da adeta bir orkestra şefi gibi çocuğunun farklı yönlerini kabul eden ona göre kendi içinde derinleşerek terbiye eden kişidir aynı zamanda anne. “Tomurcuk derdinde olmayan ağaç odundur.” Diyen Necip Fazıl Kısakürek annenin ve ailenin çocuk yetiştirmede derdinin olmasını bu sözüyle ne kadar da güzel ortaya koymuş. Unutulmaması gerekir ki; çocuklar hayattaki ilk güven duygusunu da annenin sıcaklığından ve temel gereksinimlerinin sert veya yumuşak karşılanmasından kaynaklı kazanmaktadır.

Yine annenin yaşam duruşunun sıcaklığı ve varlığıdır ki çocuğunun her gelişim sürecindeki ilişki biçimi ile diğer insanlarla ilişkiye girmesi ile başlayan sosyal etkileşim süreci yaşadığı toplumun kültürel ve değer dizgelerine uygun davranış örüntülerinin de sosyal gelişim içerisinde yer alan bilişsel ve ahlaki gelişim öğelerinin de ilk öğrenildiği adrestir anneler ve aileler.

 İnsanların fizyolojik ve psikolojik gelişiminin ilk ve en önemli adresidir annelerin tutumu yani, çocuktaki öz güven ve olumlu benlik algısını geliştirerek anlayışını ve uyum kapasitesini oluşturan da annelerdir çünkü anne hoşgörüsü ile sevgisiyle, sabrının üretkenliği ile çocuğunun mutluluğunun harcına çimentonun kıvamını ayarlayarak ona yaşam çemberi oluşturan da annelerdir. Çocuklarına hayatın ihtiyaç listesindeki önemleri ve acilleri, araçları ve amaçları öğreterek içselleştiren de yine annelerdir. Kısaca insanın ilişkiler dünyası ve bu ilişki dünyasındaki ahlaki değerleri mayalayarak, insan karakterini şekillendirerek, insanların ve toplumların sevgi, merhamet ve adalet ile birlikte yaşama sanatının da büyük ressamı olan annelerdir.       

Ve bir yanı biyolojik diğer yönüyle de kültürel ve toplumsal olan yavrusunun; tabiata ve ahlaki alana bağlayarak ilişkiler dünyasını kuran bir baş mimar ve yaşadığı dünyada çocuğuna kendi öz değerlerini ve değerlerin ürettiği kültürü öğreterek “Ruhunu inşa edenlerdir anneler.” Öyle ki; tutum ve davranışlarıyla çocuğunun bedensel büyümede-olgunlaşma-gelişme ve psikolojik trafo merkezi olup, yaşamın enerjisini oluşturan kişilerdir. Unutulmaması gerekir ki; çocuğunu büyütmek kadar gelişiminin de eğitim şekli ile olgunlaşacağını dert edinen anne, mutlu olan bir anne olduğu gibi, mutlu edende yine bir annedir..

 Çünkü kendi yaşamında ilişkili olduğu aile ve dış dünyasında ki ilişkisel kumbarasın da sadece insanların maddi yönü değil manevi yönüne de eşit ağırlıkta anlam yükleyerek yaşayan ve evlatlarına da rol modelliği ile yaşatan annedir. Onun içindir ki ; ‘’Resulullah  (s.a.v ) saliha bir eş ile evlenilmesi bir erkeğin saadetindendir. Zira ailenin ve çocukların saadeti büyük ölçüde anneye bağlıdır’’ tavsiye ettikleri bilinmektedir.

Dolayısıyla inanç ve kültürümüzde de anne bir çocukken en değerli varlık olduğu gibi, çocuk da anne için aynı önemde değerlidir. Onun içindir ki, anne sevgisi sevgilerin en kutsal en büyük ve en özverilisidir. O ki yavrusunu 9 ay karnında doğumundan itibaren ise en zor ve özveri isteyen dönemlerin de çocuğunun ihtiyaçlarını hiçbir sıkıntı duymadan karşılayarak yanına hep o vardır. Öyle ki gülmesin de, ağlamasında, hastalığın da mutlu olmasın da hep onunladır ve onunla beraberdir. Onu en iyi bilen ve tanıyan kişidir.

Zira hangi yaşta olursak olalım annelerimize hep ihtiyaç duyarız. Çocuk başkalarının sevinmesiyle sevinmeyi biliyor. Başkalarını sevindirmeyi seviyor ise, insanları da dünyayı da güzelleştirmeyi muhakkak ki anne den aldığı kalp ve akıl merkezli tutum, düşünce ve davranışları hareketi olan ilk durakları yine annelerin uygulamalı davranışlarının neticesindendir. Annenin çocuğunu anlayarak anlatmaları, yerinde ikaz ve hatırlatmalarıyla hayatta ki dengeli yaşamayı ve insanlığın insan olmasında ki ilk harcı olan sevmeyi muhakkak ki annesinden öğrenmektedir.

 Yine toplumsal hayatta ki sosyal psikolojik anlamda da her insanın aynı ölçüde sevilmeyebileceğini ancak; saygı gösterilmesinin ise kişinin ne kadar saygıya değer ya da değmez olduğunun, insanların zaaflarıyla alay etmemeyi saygının bir çok olumsuzluğu kapattığını, insanların birbirleriyle hitap şeklini, “ Tahripkar, insanları hor gören, aşağılayan, ötekileştiren kelimelerden kaçınarak insanları insan olarak kabul edip sevmeyi ve saygı duymasının da ilk mektebidir anneler.! Bir tek insanın acısını bir ülkenin acısı kadar önemli olduğu anlayışıyla sevgi ve şefkat duygusunun da öğrenildiği ve hayatının  ilk sınıf tahtasıdır anneler.!

Anneler insanlığı ve ailesinin yüzünün gülmesinin parametrelerinin sevgi, şefkat ve iyilik duygularının olduğu ilk eğitmenidir anneler. Merhametin olmadığı yerde insanlıktan bahsedilemeyeceğinin ilk öğretisinin ilk mektebidir de anneler. İnsan ilişkilerinde ki “ Küçük görünen büyük şeylerin” insanların bilhassa kardeşler arasındaki kıskançlık duygusunu oluşturmadan minimize veya yok edeceğinin de terapistidir aynı zamanda anneler. ‘’Çocuklara parayla değil erdemli olmayla mutlu olunacağını’’ kendi ve aile içindeki yaşantısıyla öğretendir anneler. İnce ruhlu ve zarif insanlar olarak bir hayvanın keyfini bozmamak için bile yol değiştirilmesi gerektiğini öğreten de annelerdir. İnsan olarak hepimizin bildiği gibi; adalet ve merhamet duygusunun da aileden ve özellikle anneden kişiliğimize mayayı çalanda annelerimizdir.

‘’DAVRANIŞA DÖNÜŞMEYEN BİLGİ BİLGİSİZLİKTİR VE YÜKTÜR.’’

 Tıpkı insanların amelleri niyetlerinin meyvesi olduğu gibi. Yardım ederken karşı tarafı incitmeden, eziklik hissettirmeden, karşılık beklemeden, iyilik yapmanın insani ve vicdani bir haslet olduğunu yaşarken ailesinde büyüttüğü çocuklarının da bu hasleti içselleştirmiş ve yaşamının derinlikleriyle davranışlarına yansıtarak hayattaki merhametin lezzetinin ne olduğunu da yaşatarak öğretende yine annelerdir.

‘’Annem dediyse doğrudur’’. Doğruluğunun tam bilinmediği sözün söylenmemesi gerektiğinin kişilik yapısının kılavuzudur anneler…

“BÜTÜN ENGELLERİN ÖNÜNDE NİHAYET BAŞ EĞECEKLERİ BİR KUVVET VARDIR; DOĞRULUK.”

 (Hz. Ali) bu doğrunun hayatın vazgeçilmez zenginliği olduğunun sorumluluğunu hücrelerinde hissedende annelerdir.

Çocuklarına doğru bir şeyler yaptıktan sonra hayattan korkulamayacağını ve hayatın güzel olduğunu yaşamın imtihanı başarıyla geçeceğine öğretendir anneler.

Başkaları hakkında konuşulurken ve evlatlar arasındaki davranışlardaki hak hukuk gözetmesiyle adalet duygusunu öğretendir anne…

Yaşamın en önemli ölçüsünün “Hak” olduğunun (doğruyu görmesi) yanlışlara gözünü ve yüreğini kapatmamasını öğretende annelerdir.

Çocuklarına gerçekleri insanların ölçülerine göre değil, insanları gerçeklerin ölçülerine göre tanımayı da öğreten annelerdir.

Gömleğin ilk düğmesinin doğru iliklenmesi halinde diğerlerinin de sırayla doğru kapanacağını öğretende annelerdir.

Dolayısıyla Çocuğun temel gelişim evrelerinde; Fiziksel gelişim – Psikomotor, Zihinsel (Bilişim) gelişim, Dil gelişimi, Duygusal gelişim, Sosyal gelişim ve Cinsel kimlik gelişiminin mimarları olan anneler! İnsan karakterinin aşama aşama inşa edildiği doğru ve yanlışın bilinmesinin ilk müessesidir anne ve babalar.

Necip Fazıl Kısakürek'in dediği gibi “Her tenin hususi bir kokusu, her yüzün bir ifadesi, olduğu gibi her davranışında bir meşrebi vardır.” ‘dan hareketle çocuklarının davranışlarının meşrebinin aynı zamanda ilk laboratuarıdır da anneler…

‘’Huzur ve mutluluğun bir istasyon değil bir yolculuk biçimi olduğunu’’ öğretendir anneler!

Ahlaki değerler “ yasalar yaptırımıyla da değil, inancın, kültürün, gelenek ve göreneklerin birleştirici gücünün ortak değerlerinin önemini öğreterek onlar olmadan toplum hayatının yürümeyeceğini öğretendir anneler…

Yukarıda Anneyi Annelik sıfatının sorumluluklarıyla anlatmak istedim. Çünkü, Anneler fıtrat olarak karşılıksız sevgisiyle ve Allah (c.c) cenneti onun ayağının altına verdiği bir kutsal adresi anlatmak kolay değildir. Dolayısıyla cenneti hak etmiş insan olan Annelerin sorumlulukları da o nispette hem ağırdır hem kolaydır.

Anneler Adab-ı Nebevi’yi kaybetmeden, nebevi nefes-i bilgisinin atmosferinde yaşayarak çocuklarına ilim ve fikir dünyasının ilk kapılarını açma gibi bir mesuliyetleri olduğunu Kur’an-ı Kerim ve Hadislerde görmekteyiz. Ve hayatı yaşarken de herkes kendi hayatının içinde hangi yaşta olursa olsun Annesinin varlığını görmektedir. Bu anlamıyla biz anneler inancımız, kültürümüz, gelenek, göreneklerimiz örf ve adetlerimizin birleştirici gücünün ortak değerlerinin önemini çocuklarımıza öğretmeden önce biz annelerin hayat şiarının ahlaki değerleri yasaların yaptırımıyla değil, doğru yaşamımızla çocuklarımızı büyütmek gibi bir mesuliyetimizin olduğuyla yaşamak zorundayız.

 Sonuç olarak ‘’Aile yüksek hedefleri olan bir müessesedir ve yüksek hedeflere de yürüyebilmek sabır ister, güç ister, adalet, merhamet ve güven duygusu gerektirir. Bu duyguların tamamının inşa edicisi ise hepimizin bildiği gibi  sözüyle özüyle annelerdir. Buradan hareketle ülkemin yaşına bakmadan  bütün annelerin emeğine sabrına ve sevgisine selam ve hürmetlerimle ellerinden öpüyorum. 

                                                                                             Zekiye Çapan

                                                                      Aile Psikoloji ve Eğitim Danışmanı

İletişim ve Sosyal Medya Bilgileri

Telefon:05337438555 

İnstagram: zekiye_capan  

Twitter: @zekiyecapan   

Facebook: Zekiye Çapan   

Mail: zekiyecapan@hotmail.com 

                                                                                                                                                                                                                                              Web Sitesi: www.icdem.com

 

ardahan haber

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş