Bu sorunun yanıtını verebilmek için sizlere, Uganda’da İDİ AMİN’in nasıl diktatör olduğunun öyküsünü anlatacağım.
Uganda, bir Doğu Afrika ülkesi olup şu ülkelere komşudur: Sudan, Kenya, Tanzanya ve Kongo.
Uganda, 1894’de İngiltere’nin sömürgesi oldu. İngilizler, ülkenin en verimli topraklarına beyaz İngiliz göçmenleri yerleştirdi.
• İdi Amin 1925’de, Uganda’da Müslüman azınlığın yaşadığı küçük bir kabilede doğdu. Hiç okul eğitimi almadı.
• 1946’da İngiliz sömürge ordusuna bağlı Afrika Kraliyet Tüfekli Birliği’ne katıldı.
• 1951 – 1960 sürecinde, 1.93 metre boyundaki İdi Amin, Uganda ağır sıklet boks şampiyonu oldu. Ayrıca ünlü bir rugby oyuncusuydu.
• İngiliz sömürge ordusunda onbaşı olan kara derili İdi Amin, en fazla Başçavuşluğa kadar yükselebilirdi, ama asla “subay” olamazdı. Subaylık, beyazların hakkıydı. Bu kurala rağmen İdi Amin hep orduda yükselmenin yollarını aradı.
• Uganda ordusunun eski komutanlarından İain Grahame şöyle diyordu: “Okuma yazma bilmediği, hiç eğitim almadığı halde adını duyurmuştu. Güçlü ve atletikti, poligonda çok yetenekliydi. Acımasızlığıyla biliniyordu. İyi askerler acımasızdır, öyle olmak zorundadır.”
ŞİDDET KULLANMAK
• Sömürgeci ordusunda İdi Amin şiddete başvurmayı ve kendi çıkarları için şiddet kullanmayı öğrendi.
Waterloo Üniversitesinde Siyaset Bilimcisi akademisyen Marian Mufti şu yorumu yapıyor: “Şiddet tüm diktatörler içi çok önemli bir araçtır. Hem iktidarlarını güçlendirmek hem de muhaliflerinden kurtulmak için kullanılabilecek bir araçtır.”
Colombia Üniversitesi’nde İnsan Bilim (Antropoloji) uzmanı olan akademisyen Mahmood Mamdani şu açıklamayı yapıyordu:
“İdi Amin şiddeti ölçülü kullanıyordu. İdi Amin şiddeti rastgele kullanmıyordu. Amacı, gücü her zaman elinde tutmaktı.
• 1953 yılında İdi Aman, şiddet kullanarak orduda yükselme fırsatını yakaladı.Komşu ülke Kenya’da tüm bölgeye yayılma ihtimali olan bir isyan çıkmıştı. Mau Mau olarak bilinen isyancı gruplar İngiliz çiftliklerine silahlı saldırılar düzenliyordu. Yüzlerce beyaz göçmeni öldürdüler. Sömürgeci beyaz nüfusu korku sardı. İngilizler hemen harekete geçti. Büyük bir güç ve şiddet kullanarak isyancıların üzerine yürüdü. İdi Amin’in yönettiği bir devriye de Kenya’ya gönderildi. Mau Mau’larla girdiği çatışmaları acımasız İdi Amin kazandı. İngiliz komutanlar İdi Amin’den memnun kaldılar. İdi Amin şunu öğrenmişti: Şiddetle bir yere gelinebilirdi!
• 1960’da Mau Mau isyanı tamamen bastırıldı. 10 binden fazla kişi öldürülmüştü. İdi Amin, bir kara derili Afrikalının ulaşabileceği en yüksek rütbeyi aldı, Başçavuş oldu!
• 1960 yılında İngiltere Başbakanı Harold Macmillan Uganda’yı ziyaret etti. İngiltere’nin Afrika’daki tüm sömürgelerine bağımsızlık vereceğini vaat etti. Afrika’da değişim başlıyordu. Hem siyasi hem de ekonomik nedenler İngilizleri böyle bir karar vermeye zorlamıştı.
Sussex Üniversitesi akademisyeni Mark Leopold şu bilgiyi veriyor:
“1961’de İdi Amin, “Teğmenliğe” atandı. Sömürge ordusunda iki kara derili Ugandalı subaydan biri oldu.”
• 1962’de Uganda, İngiltere’den ayrılıp bağımsızlığını kazandı.
• Yönetimin beyazlardan siyahların eline geçmesiyle İdi Amin de yükselme fırsatını buldu. Yapılan demokratik seçimler sonucu Milton Obote başkan oldu. Obote, eğitimli ve entelektüel bir siyasetçiydi. İdi Amin ise askerdi, güçlü ve karizmatikti, erler arasında popülerdi. Başkan Obote’nin güçlü bir orduya ihtiyacı vardı. Bunu oluşturabilmek için hırslı ve geleceği olan İdi Amin’i seçti.
• Başkan Obote, 3 yıl içinde İdi Amin’i önce Albaylığa, daha sonra Ordu Komutanlığına kadar yükseltti.
• Başkan Obote ve İdi Amin çok güçlü bir ittifak kurdular.
• Uganda’nın güneyinde, Ugandalıların ataları tarafından kurulmuş Buganda adlı özerk bir krallık bulunmaktaydı. Başkan Obote, bu krallığı tehlikeli bir muhalefet olarak görüyordu.
• Başkan Obote-İdi Amin ikilisi ülkede büyük bir kaçakçılık ağı kurmuştu. Kongo ormanındaki isyancılara silah temin ediyorlardı. İdi Amin silah karşılığı yüksek miktarda nakit para, altın, fildişi ve kahve alarak hem kendisini hem de Başkan Obote’yi çok zengin yaptı.
• Uzun süredir Uganda’ya muhalif olan Buganda kralı, Uganda’ya karşı silahlı bir girişim başlattı. Çatışma başladı. İdi Amin sarayı bombaladı, kral kaçtı, çok sayıda Bugandalı öldürüldü.
• Başkan Obote, İdi Amin’in isteği üzerine tüm muhalefet partilerini yasa dışı ilan etti, siyasi partileri kapattı. Başkan Obote artık diktatör olmuştu!
• Diktatör Obote, ödül olarak İdi Amin’e en yüksek rütbeyi vererek onu ordunun Komutanı yaptı… Karşı çıkan, ses çıkaran olmadı!
ORDUYU ELE GEÇİRMEK
Diktatörlüğün olmazsa olmaz şartı, orduyu ele geçirmektir.
Uganda’da ordunun başına İdi Amin geçmişti!
• İdi Amin’le birlikte iktidar olan, kaçakçılık ağı kurarak büyük bir zenginliğe kavuşan Obote artık İdi Amin’i kendisi için bir tehlike olarak görmeye başlamıştı. Yolları artık ayrılacaktı!
• İdi Amin’den kurtulmak amacıyla Obote, gizli bir istihbarat örgütü kurdu. İdi Amin’i takip ettiriyor, ondan kurtulmak için bir gerekçe, bir bahane arıyordu.
• 1971 yılında Obote, İdi Amin’e karşı bir hamle yaptı. Singapur’daki bir toplantıya katılmak üzere yola çıktı. Ancak, kendisi yurt dışındayken İdi Amin’in derhal tutuklanmasını emretti!
Pennysylvania Devlet Üniversitesi Tarih hocası akademisyen Aicia Decker şu yorumu yapıyor:
“Obote, İdi Amin’in gücünü yanlış hesaplamıştı! İdi Amin, kendisine sadık ordusuyla harekete geçti. Obote’nin evi kuşatıldı, Çarpışmalar oldu. İdi Amin kazandı. Obote yurt dışına kaçtı.Obote bir daha Uganda’ya geri dönemedi. Artık devletin yönetimi İdi Amin’in eline geçmişti.”
• İdi Amin, ustaca bir politika izlemeye başladı. Şiddeti bir yana bırakıp geniş çapta bir ”sempati toplama kampanyası” başlattı.
• İdi Amin bir strateji uzmanıydı. İnsanların aklını okumda çok ustaydı. Halkın ne zaman ne işitmek istediğini çok iyi biliyordu. Afrikalıların tam bağımsız olacağına garanti verdi. İşler daha iyi olacaktı. Artık kötü günler geride kalmıştı. Afrikalıları parlak bir gelecek bekliyordu. Konuşmasında güçlü bir sömürge karşıtı dil kullandı. Afrikalılar kendi ülkelerinin ve kendi ekonomilerinin yönetimini ellerine alacaktı. Bu tür söylemler İdi Amin’in popülaritesini daha da artırdı.
• Mart 1971’de, yani darbeden sadece iki ay sonra, İdi Amin tüm demokrasi beklentilerini söndürdü. Uganda’yı TEK ADAM olarak yöneteceğini duyurdu. Diktatör İdi Amin dönemi başlıyordu.
Makerere Üniversitesi Tarih hocası akademisyen Deo Katono çok önemli bir açıklamada bulunuyor:
“Güç insanı yozlaştırır. Bu konuma gelince, o güçle neler yapabileceğinizi fark edersiniz ve bu gücü kendinize saklamak istersiniz.”
• Uganda’da alt tabakanın çoğu İdi Amin’i destekliyordu. Ancak eski başkan Obote’nin de azımsanmayacak sayıda yandaşı vardı ve bu kişilerin İdi Amin’e muhalefeti dinmiyordu. Obote’nin eski bakanları, bazı subaylar İdi Amin için hâlâ bir tehdit oluşturuyordu. İdi Amin iktidarının geleceğini kimseyle paylaşmamakta kesin kararlıydı. Bu nedenle, rejimi onaylamayan herkesi ortadan kaldırmaya koyuldu.
Değerli Dostlar,
Bu yazımın ikinci ve son bölümünü sizlere bir hafta sonra sunacağım.
Yılmaz Dikbaş
24 Ocak 2022, Pazartesi
0532 233 31 52