Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev alan tüm subaylara, yedek subaylar dışında, yaşamları boyunca taşıyacakları ruhsatlı bir tabanca verilir ve işte bu tabancaya “Beylik Tabanca” denilir.
Beylik Tabanca, koşullara bağlı olarak farklı amaçlar için kullanılır.
Sizlere, biri yüz yıl önce, diğeri de on iki yıl önce yaşanmış iki olayda Beylik Tabancanın nasıl kullanılmış olduğunu anlatacağım.
• Ünlü devlet adamı ve yazar Ziya Paşa’nın oğlu olan Reşat Bey, 1879 yılında İstanbul’da doğdu.
• Trablusgarp’ta, Balkan Savaşlarında ve Çanakkale’de savaştı, rütbeler, madalyalar kazandı.
• Mustafa Kemal Paşa tarafından 21. Tümen Komutanlığına atandı. Yarbay rütbesi ile Birinci ve İkinci İnönü ve Sakarya Savaşlarına katıldı.
• 1 Mart 1922 tarihinde Albay rütbesine terfi ettirildi ve 57. Tümen Komutanlığı görevine atandı.
• Başkomutanlık Meydan Savaşı’nın ikinci gününde, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından, savaşın kaderini etkileyecek en önemli yerlerden biri olan Sincanlı Ovası’ndan Dumlupınar’a kadar tüm yolların önündeki en stratejik engel olan ÇİĞİLTEPE’yi düşmandan temizleme emrini aldı. Bu tepenin önemini çok iyi bilen General Nikolas Trikopis komutasındaki Yunan kuvvetleri başarılı bir direniş gösteriyordu.
• 27 Ağustos 1922 sabahı, Mustafa Kemal Paşa’ya telefonda , düşmandan tepeyi yarım saat sonra alacakları sözünü verdi. Yarım saat geçmiş, ama hâlâ tepeyi ele geçirememişti. Albay Reşat, BEYLİK TABANCASINI şakağına dayadı, tetiğe bastı… Verdiği sözü yerine getirememiş olması onurunu kırmış, intihar etmişti.
• Çiğiltepe, Albay Reşat’ın intiharından 45 dakika sonra düşmandan temizlenmiştir.
Albay Reşat Çiğiltepe’yi sevgi ve saygıyla anıyorum…
• 11.02.1967’de Ankara’da doğdu.
• Türk Silahlı Kuvvetleri içinde “Fethullahçı” adı altında yuvalanmış CIA ajanları, “Amirallere Suikast” düzenlendi uydurmasıyla donanmada soruşturma başlattılar. Bu soruşturma kapsamında tutuklanan Yarbay Ali Tatar, Hasdal Askeri Ceza Evi’ne gönderildi. Kısa bir süre sonra serbest bırakıldı. Ancak, Yarbay Ali Tatar’ın onuru incinmişti.
• 19 Aralık 2009’da, Fethullahçı CIA ajanları, Yarbay Ali Tatar hakkında yeniden tutuklama kararı çıkardı. Yarbay Ali Tatar, bu işkenceyi kabul etmeyecekti. BEYLİK TABANCASINI şakağına dayadı, tetiği çekti…
• Yarbay Ali Tatar’ın intiharından sonra, Amirallere Suikast iddiası ile tutuklanmasına neden olan belgedeki el yazısının ona ait olmadığı ortaya çıktı…
• Yarbay Ali Tatar, intiharından önce yazmış olduğu mektupta şöyle diyordu: “Ben bu hukuksuzlukla yaşayamam. Yaşadıklarımı ikinci defa kaldırmam mümkün değil. O deliğe bir daha dönmektense mezara girmeyi tercih ederim.”
Yarbay Ali Tatar’ı sevgi ve saygıyla anıyorum…
Değerli Dostlar,
28 Şubat 1997 günü. Ankara merkezli, düzmece bir darbe girişimi yaşandı.
2012 yılında bu girişimle ilgili soruşturma başlatıldı.
14.04.2018’de adları bu düzmece kalkışmaya karışan çok sayıda general yargılandı, ağır hapis cezalarına çarptırıldı
09.07.2021’de mahkeme kararları Yargıtay tarafından onandı.
19.07.2021’de 14 General hakkında yeniden tutuklama kararı çıkarıldı.
19.08.2021’de 14 General tutuklanıp hapse atıldı.
12 Eylül 2021’de tutuklanan Generallerin rütbeleri söküldü.
Çoktan emekli olmuş bu generalleri kısaca tanıyalım:
Org. Ahmet Çörekçi (89 yaşında), Org. İlhan Kılınç (85 yaşında),
Org. Çevik Bir (82 yaşında), Org. Çetin Doğan (81 yaşında), Org. Fevzi Türkeri (80 yaşında), Korgeneral Vural Avar (83) yaşında, Korgeneral Hakkı Kılınç (81 yaşında), Korgeneral Aydın Erol (81 yaşında), Korgeneral Çetin Saner (81 yaşında), Tümgeneral Erol Özkasnak (75 yaşında), Tümgeneral Kenan Deniz (73 yaşında), Tümgeneral Cevat Temel Özkaynak (72 yaşında), Tuğgeneral İdris Koralp (73 yaşında).
Değerli Dostlar,
Şimdi, kısa kısa soralım:
Kendilerini ihbar edenleri bu Generaller biliyordu.
Hiçbirinin eli BEYLİK TABANCAYA GİTMEDİ!
Kendilerini sorguya çeken savcıların Fethullahçı CIA ajanı olduğunu biliyorlardı.
Hiçbiri belindeki BEYLİK TABANCAYI DÜŞÜNMEDİ!
Kendilerini yakalamaya gelen polislerin cemaatçi olduğunu biliyorlardı.
Hiçbiri BEYLİK TABANCAYLA CEVAP VERMEYİ DÜŞÜNMEDİ!
Mahkemeye çıktılar, Fethullahçı olduğunu bildikleri yargıçlara hesap verirken hiç biri, BEYLİK TABANCA SAHİBİ OLDUĞUNU HATIRLAMADI!
Rütbelerinin söküldüğü haberini aldıklarında da bu generallerin hiç biri, bu onursuzluğa daha fazla dayanamayız deyip ELİNİ BEYLİK TABANCASINA ATMADI!
Paşa paşa hapishane yolunu tutarken de hiçbirinin AKLINDAN BEYLİK TABANCALARI GEÇMEDİ!
Değerli Dostlar,
Medyada, yaşları 80’ini çoktan aşmış bu generallerin hastalıkları öne çıkarılıp hapishanede çok kötü koşullarda yaşamaya çalıştıklarına dikkatler çekilmekte, duygusal söylemlerle, acımamız, merhamet etmemiz istenmektedir.
Hemen söyleyeyim, eğer bu kişiler sıradan yaşlı yurttaşlarımız olsaydı, en çok acı duyan, merhamet edenlerden biri olurdum.
Ancak hiç unutmayalım, bu kişiler sıradan insanlar değil!
Bu kişiler, gözbebeğimiz ordumuzu teslim ettiğimiz generallerdir!
Bu generallerin görevi, yurdumuzu ve çağdaş laik cumhuriyetimizi iç ve dış düşmanlara karşı koruyup kollamaktı.
Görevlerini yaptılar mı?
Görevlerini yapmamışlara duygusal yaklaşamayız!
Peki neden görevlerini yapmadılar?
Neden Albay Reşat Çiğiltepe ve Yarbay Ali Tatar gibi onurlu davranamadılar?
Neden düşmanlarına doğrultamadıkları BEYLİK TABANCAYI şakaklarına dayayıp tetiği çekmediler?
Cevap çok açık ve nettir:
Bu generaller “NATO Generalleriydi”!
ABD’ye biat-itaat etmişlerdi.
Onların onurlu ve şerefli davranmasını bekleyemezdik!